‘BABA’ ve edebiyatla direnmek
Hasan Hayri Ateş
Biz Derya-Asmin-Didem olarak kendi topraklarımıza adaleti getirmeye kararlıyız. Kendimize BABA diyoruz. Bu arada “DAD” Kürtçe “adalet” anlamına gelmektedir. (Sayfa 40)
Selahattin Demirtaş, beşinci kitabı ‘BABA’ ile bir kez daha okuyucu karşısına çıktı. Yeni eseri dokuz hikaye ve 146 sayfadan oluşuyor. Demirtaş, kitabın sonunda yazdığı teşekkür mektubunda “Yazmak benim için bir dirence dönüştü” diyor.
Kuşkusuz edebiyatla var olmak, edebiyatla idame etmek hukuksuzluğa ve keyfi hapislere karşı direnişin en anlamlı biçimlerinden biridir. Ne de olsa edebiyat engellenemez, hapsedilemez veya tek bir yere tıkıştırılamaz. Yeter ki bir eser, yazarın kaleminden çıkan harflerin büyüsüyle ete kemiğe bürünerek yolculuğuna başlasın.
Rehin koşullarda üç eserle edebiyat dünyasındaki yerini bir kez daha alan İdris Baluken’de duvarların edebiyatla dolup taştığını gördük. İlk romanı ‘Üç Kırık Dal’ı da çok kısa sürede yazdı. Ardından OKO ve Sincan’dan ‘Hasbıhal-Adı’ Edirne’ye geldi.
‘BÜYÜCÜSÜNÜ EDEBİYATA TAŞIDI’
Uzun süredir cezaevlerinde oldukça ağır bir edebi üretimin ortaya çıktığı bilinmektedir. Ancak üç öykü kitabı ve iki ciltlik romanı, güçlü ve dezavantajlı koşullarda altı yıla sığdırmak, küçümsenecek bir entelektüel üretim değildir. Bunlara onlarca köşe yazısı, röportaj, kompozisyon, fotoğraf çalışmaları, ziyaretler, aile görüşleri ve mahkeme savunmaları da eklenince Demirtaş’ın nasıl bir motivasyona ve göz kamaştıran bir performansa sahip olduğu ortaya çıkıyor.
Demirtaş, bilgilinin ötesine geçerek, klasik yöntemlerin dışında düşünerek ve özgün bir söyleyiş yaratarak ilk kez siyasette dikkatleri üzerine çekti. Yaratıcılığını ve nüktesini siyasetle sınırlamamış, edebiyata da taşımıştır. ‘BABA’ bunun en güzel örneğidir.
‘BABA…’ Üç büyük harften oluşan soyut isimlendirme, insanı derin bir meraka boğarken aynı zamanda bulmaca çözmeye de zorlayan bir yanı var. Raflara çıktığından beri DAD’nin ne olduğunu artık biliyor olsak da, ilk kez duyduğumuzda sık sık sorular sorduğumuzu düşünüyorum:
Gerçekten, BABA nedir?
Biz Derya-Asmin-Didem olarak kendi topraklarımıza adaleti getirmeye kararlıyız.
‘DAD’ tek başına bir çağrışım yapmadığı için kitabı okumaya başladıktan sonra bu üç ismin baş harflerinden oluşan bir adlandırma olarak düşünenimiz az değil.
‘DAD’ gerçekten üç ismin baş harflerini geçerek mi oluştu? Ama hepsi bu muydu?
Tüm bunların olup olmadığına dair bu açık uçlu soruyu sormak bir şüphe işaretidir. Üç büyük harfi birleştirerek bir isim türeten Demirtaş olduğuna göre, kesinlikle bir şaka olduğundan şüphe etmek sebepsiz değil. Belli ki bir şeyler söylemek istiyordu.
‘BABA KÜRTÇE’DE ‘ADALET’ DEMEKTİR’
Tamam, Türkçe ne olursa olsun, Kürtçe’nin Kurmanci lehçesine hakim olmayanların da anlaması mümkün değil. Ayrıca ‘DAD’ kelimesinin Kurmanci lehçesinde adalet olarak yaygın bir şekilde kullanıldığını düşünmüyorum.
Bence Demirtaş’ın yaratıcılığı burada zirveye ulaşıyor. Üç kadın isminin baş harflerini birleştirerek adalet kavramını türetmek ve adaleti hikâyenin en can alıcı sorunsalı haline getirmek.
Son yıllarda başta Kürt siyasetçiler olmak üzere muhalif güçlerin davalarında hukukun zerresi bile gözetilmemiş; Taciz, cinsel saldırı ve unsurların kullanımı için cezasızlık temel norm haline geldi. Bu cezasızlık halinin en ağır kurbanları kadın ve çocuklardır.
Burada ‘DAD’ hanımları, cinsel tacizde sergilenen cezasızlığa karşı kendi yöntemleriyle adalet arıyor. Aslında adaletin ve hukukun tamamen yok edildiği ortamlara işaret eden distopik bir anlatı da. Bir uyarı, bir davet, bir bilinçlendirme. Cinsel saldırı failleri cezasız kalmanın rahatlığıyla ortalıkta dolaşmaya devam ederken, kadınların kendi yasal savunmalarını oluşturmaları kaçınılmaz olabilir.
Kısa Dalga’dan Yeşim Özdemir’in sorularını avukatları aracılığıyla yanıtlayan Demirtaş, “Yazma isteği yıllardır içimi kemiren bir duyguydu. Aktif siyasetin gereklilikleri, yoğunluğu ve misyonu beni hep frenledi. Ancak tutukluluğumla içimdekileri yazma fırsatı buldum.”
Demirtaş, cezaevinin zorlu koşullarını yazmak için fırsata çevirse de artık dışarıda devam etmek zorundadır. Ve tüm siyasi rehineler dışarıda olmalı.
“BABA Kürtçe adalettir” diye, gerçek adalet günlerinin yakın olması ve tüm siyasi rehinelerin serbest kalması ümidiyle.
Keyifli ‘BABA’ okumaları…
haberayvalik.com.tr